Kadınana Gazetesi

Her meslekte olduğu gibi bizim Gazetecilik Mesleğimizde de teknolojik bir akım yaşanıyor.
İnanın eski Gazeteci büyüklerimizden gazetecilik mesleğine dair bilgiler alırım. Sorarım, danışırım ve çok değil 15 yıl öncesinde gazetecilik nasıl yapıldığını, zorluklarının neler olduğunu sorar dururum.
Aman yarabbi.  bir basın toplantısında en fazla 4 kare poz çekebilirsin. Fotoğrafı fazla çekersen film çabuk biter ve patrondan fırça yersin.
Çünkü haber ne olursa olsun en fazla 2 bilemedin 3 fotoğraf yayınlanır.
Filme çekilir, film karanlık odada yıkanır, siyah beyaz film olarak Yazı işleri müdürüne verilir.
Filmden 2 kareyi seçer ve sonra karanlık odada trama baskı yapılır verilen ebatlara göre.
Tram deyip geçmeyin koca para. Işık görürse eğer yanar ve yanarsa belki 2-3 ay bedavaya çalışırsın gazetede ona göre...
Yani çok zor bir meslekti gazetecilik. Ben duydum, dinledim ve adeta yaşadım. Baskı kısmı ise tam bir profesyonellik. Kurşun harfler tersten terse dizilik kağıda vurulduğu anda düz çıkar. Şimdiki kaşeler gibi mesala.
Ama şimdi nasıl.
Eski bir gazeteci büyüğüm bir cümle kurmuştu.  "Eline bir fotoğraf makinası alan kendini gazeteci oldum sanıyor"derdi. 
Bayaa da Arif Yağcı gazeteci büyüğümüz mesela... Bu tür cümleleriyle, keskin eleştirileriyle hep hafıza ve gündemimizdedir. Keşke hep eline makine alan gazeteci olsaydı.
Şimdi 1-2 bin lira harcayıp bir web sitesi kuran kişi, 10-20 milyonluk iş insanlarına leke atabiliyor sorgusuz sualsiz. Bir makinesi dahi olmayan, cep telefonuyla çekim yapıp sitesinde yayınlayan kişilerde yok değil hani. 
Kendini gazeteci sanan öyle çok insan var ki anlatamam.
Yine; gazeteci bir abim, çok yakınımda 'artık gazeteciyim demeye utanır hane geldim" der durur.
Neden mi, 50-100 lira için haber yapan, yine 50-100 lira için yazdığı haberi sitesinden kaldıran o kadar çok insan var ki... 
Bir mesleğe tutunamayan, okuyamayan, meslek sahibi olamayan herkes çok kolay gazeteci olabiliyor artık.
Bu kadar kolaylaşmış, laşkalaşmış, basit insanların eline kalmış bir basın dünyasında bunca çile çeken, mesleğinin hakkını sonuna kadar veren, maddi ve manevi sıkıntılarla boğuşan gerçek gazeteciler maalesef bu mesleğin adını kirletenlerin arasında kaynayıp gidiyorlar.
Eee. nasıl olacak.
Evet bu sizin derdiniz değil aslında bizim derdimiz. Siz yine reklamınızı yayınlatırsınız 50-100 liraya sitelerde. Birini ararsınız şu haberi bi yapta reklam verelim sana dersiniz. O da derki 1000 lira. 
Siz dersiniz ki falan siteci 300 liraya yapıyor, sana verelim sen yap dersiniz.
O kişi anında sizin kuklanız oluverir.
Bu sizin işinize gelen taraf.
Diyeceksiniz ki sizi denetleyen bir kurum yok mu!!!
Var, biz yerel gazeteleri denetleyen kurumlar var elbetti. Baskımızı, haberlerimizi, dağıtımımızı, bayi satışlarımızı, abonelerimizi, sayfa düzenimizi, resmi ilanımızı,  SSK vergilerimizi, tahakkuklarımızı, stopajlarımızı, maaş ödemelerimizi. sigorta primlerinin yatıp yatma dığını, en az 5 kişinin sigortasının yatırılıp, ödemelerinin gününde yapılıp yapılmadığını.... A'dan Z'ye denetleniyoruz.
Bunlardan birini yapmazsan Resmi ilan hakkın düşer veya eksikliklerin giderilene kadar ilan hakkın durdurulur.
Ama internet haberciliğini yapanların..... Hiç.... Sadece varsa vergi levhan, KDV yatırıyor mu yatırmıyor mu...Başka da sanmıyorum o da maliye tarafı. Yatırmasan da sıkıştıran yok hani...!!
Bakalım Meclis açıldığında bu konu görüşülecek ve sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren yasa teklifi bir karara bağlanacak.
Bakalım neler getirecek hep birlikte bekliyoruz.
Herkes gazetecilik yapabilir, gazeteci dahi olabilir. Lafımız yok ama. 3-5 kuruşa kalemini satan o kadar çok kişi var ki tiksintim onlara...
5 kuruşluk site ile milyonluk iş insanlarına kafa tutabiliyor, karalama yapabiliyor, tehdit edebiliyorsun. 
Bunun adına da gazetecilik deniliyor.
Algı o kadar kolay oturdu ki basın dünyasına. Birisinin bir eksiğini yazarsın, işini yanlış yaptığını, devlete, millete zarar verdiğini kaleme alırsın, hemen yapıştırırlar.
"Kesin reklam istedi bu da vermedi, onun için yazıyor"
Birisi işini çok güzel yapıyordur, devletine milletine faydalı işleri vardır, kaleme alırsın....
"Mamayı almış nasılda övüyor, yakala gazeteci" derler...
Bizim mesleğimizde herkes işini yapabilir iyi veya kötü...
Benim isyanım, 
Bu kadar kolaylaşmış, laşkalaşmış, basit insanların eline kalmış bir basın dünyasında bunca çile çeken, mesleğinin hakkını sonuna kadar veren, maddi ve manevi sıkıntılarla boğuşan gerçek gazeteciler maalesef bu mesleğin adını kirletenlerin arasında kaynayıp gidiyorlar.
Hakkımızda hayırlısı....