Kadınana Gazetesi

Gerek ülkemizin gerekse ilimizin gündemi o kadar hızlı değişiyor ki, kimse takip edemiyor desek yeridir. 
Gündemi uzun sürece meşgul eder dediğimiz konular ertesi güne dahi kalmıyor. 
Aslına bakarsanız ben biraz araştırmasını çok seven biriyim dir meslek gereği.
2000'li yılların gazete arşivimiz geçti elime. Gazetemizin bir prensibi olarak gazetelerimiz 4'er aylık olarak ciltlenir ve arşive kaldırılır.
Ciltlerin fazla yer kapladığını görünce arşiv odasından alıp başka bir mekana taşıdık. Taşırken dinlenmek için oturduk bir ara. Elime 1999 ların gazeteleri geçti. 
Gündem eleştiriydi her bir gazetenin. Ve o zaman 23 gazete var ilimizde. Hepsine şöyle bir baktım. Özellikle de bir gazetede yayınlanan 'Yarım kalmış yatırımlar diyarı olduk" haberi dikkatimi çekti.
Açtım okudum. Çevre yolundan tutun, üst geçitlere, okul inşaatlarına, kamu kurum inşaatlarına bir çok yatırım yarım kalmış. Ve hatta şu anda belediyenin de içinde bulunduğu Karaman iş merkezi şehrimizin tam göbeğinde dev bir çukur olarak öylece duruyor haber fotoğrafında.
Hatta öldürülen gazeteci Metin Göktepe davası için ilimize gelen bir vatandaş çukura düşmüş. Çünkü Adliye'nin tam arkasındaydı çukur. Eski adliye yani.
Hastanelerde temeller atılmış öylece kalmış, okullar yarım yamalak yapılmış. Yani anlayacağınız temel atılmış gerisi unutulmuş!...
Şükürler olsun ki bu zamanda böyle gündemlerimiz yok. Temelin atıldığı gün, ne zaman açılacağının tarihi belirleniyor. Yiğidi öldür ama hakkını ver demiş atalarımız. Yarım bir yatırımımız yok şu anda. Varsa da ekonomik durumlardan dolayı tam da şu sıralarda olabilir.
Günümüzde siyasilerin sataşmaları da fazla yok hani. Muhalefet kanadından her ne kadar sitemkar açıklamalar gelse de hükümet kanadı bunu es geçiyor ve işine bakıyor.
Gel gelelim seçim atmosferine...
İyi parti ve Türkiye Değişim Partisi seçim bürolarını açtılar bile. Saadet partisi yeni yerini açmasına rağmen dakika yerinde durmuyor neferleri. 
CHP kanadında ise Milletvekili Burcu Köksal'ı sürekli sahalarda görmeye alıştığımız için diğer partililerinde sahaya indiklerini görür gibiyiz.
Ak partilileri söylememe gerek bile duymuyorum çünkü sürekli olarak ilçe, belde ve köylerdeler. 
Ha bir seçim mi var yakında yook. Genel seçimlere bir yıla yakın bir süre var. 
Vatandaş kanadında ise sıkıntılı günler yaşandığı aşikar.
Malum ekonomik kriz hepimizi etkiliyor. Etkiliyor etkilemesine ancak vatandaşta da lüks yaşamdan geri kalanı göremiyorum. Belki dar gelirliler bu konudan müzdarip ancak bu ekonomik buhranı fırsata çevirenlerde yok değil hani.
Fırsatçılar, stokcular derken bunlar içinde devletimiz gereğini yapmaya başladı.
Şehrimizle ilgili olan gündemimiz ise, vatandaşlarımızın bizlere sürekli olarak telefon açtığı, mail attığı konu trafik ve sokak köpekleri.
Nasıl çözülür bu iki konu bilmem ancak vatandaşın bir hayli dertli olduğunu belirtmek isterim.
Alt geçitlerle rahatlatılması düşünülmüştü trafiğin ancak şehir merkezinde bir etki teşkil etmediğini gözlemledik.
Özellikle vilayet kavşağı, uzun çarşı ve ambaryolu inanın felç. Ve şunu ısrarla belirtmeliyim ki trafiği felç eden minibüs esnafı. Kim kızarsa kızsın kardeşim, durak harici indirme, yolcu alma.. Arkandan bir çok insan kızıyor, söyleniyor. Kul hakkına giriyor, hem minibüsçü hem de o'na müsait yerde duruver diyen kişi.
Ha vatandaş kızıyor ama içinden... Çünkü dışından kızarsa minibüsçüden sopayı yer. Kimse darılmasın gücenmesin.. Elimizde çok net görüntüler var. Pat diye duran, arkasındaki aracı aldırmadan duraktan hızlıca çıkan, yol ortasında yolcu indirip bindiren.... Kul hakkı kulll...
Sanırım Avrupa birliğinin bizi halen neden daha bizi birliğe almadığını çok iyi anlatabilmişimdir.
    Sevgilerimle...