Kadınana Gazetesi

 Bazen bakmakla görmek arasındaki farkı içinde olduğumuz ve alışagelmiş düzen nedeniyle göremeyebiliyoruz sanırım.
Geçtiğimiz hafta Hollanda'dan akrabalarımız geldi. Yaz tatili nedeniyle ilimizi seçtiler. 2-3 gün memleket Afyon'da kalırız, "eşe dosta bir selam verir sonra bir sahil kenarına kaçarız" düşüncesiyle geldiler bundan eminim.
Zaten 4-5 yıldır gelemiyorlardı işten güçten. Araya bir de pandemi dönemi girince bu süre 6-7 yıl oldu görüşmeyeli.
Karşıladık evimize götürdük akrabalarımızı. Gündüz şöyle bir ilimizi gezmeye gittiler kendileri. Eş dost ziyaretleri yaparlar diye biz takılmadık büyüklerimizin yanına.
Akşam oldu büyük dayı şöyle bir balkona çıktı. Mırıldanmaya başladı. Merak edip yanına gittim. Hayrola derken, çok şaşkınlığını anlattı bana.
'Ne kadar değişmiş, ne kadar büyümüş benim küçük Afyon'um" dedi.
Neresi değişmiş dedim ve hemen 10 yıl öncesini anlatmaya başladı. Gezmeye geldiklerinde sadece anıtpark, uzun çarşı ve imarete kadar bir yürüyüş yaparmış. Hepsi bu. 
Ama bu defa dayım, anıtparktan başlamış, imarete, oradan yeşil yola, ambaryolu derken park Afyon...
Oradan çıkmış, akarçaya.. Saatlerce bakınmış etrafına. Geze geze bitirememiş. Oradan uydu kent derken, oteller bölgesi ve Afium alış veriş merkezi.  Dönüşte Erken yolundaki kır bahçelerine girmişler. Yeşil alanları dolaşmışlar. 
Oradan Asri Mezarlığa ölmüşlerimize dua etmişler. 
Mezarlık arkasından Değirmen kır bahçesinde bir çay molası verdikten sonra kel tepeye çıkmışlar. Etrafı o kadar çok izlemiş ki dayım, cep telefonuyla 200 den fazla fotoğraf çekmiş.
Bunları anlattı. Çok büyümüş gelişmiş Afyonkarahisar dedi. Bizde sevindik haliyle. Kent meydanına hayranlığını hiç saklamadı. Ama Zafer müzesine giremediği için üzülmüş.
Kale eteklerinde yapılan restorasyonlar bir harika. Gördüğü manzaraları hep fotoğraflamış.
Fotoğraflara baktığımda, akarçay'dan tutun kale eteklerine kadar harika görüntüler var. Biz mi göremiyoruz diye hayıflandım.
İşten güçten gidip şöyle bir sefasını yapamadığımız bu yerleri görüyoruz ama tadını çıkaramıyoruz doğrusu.
Akşam olduğunda ise Fuar alanında çay içtik ve ardından Spor tesislerinden olduğu alanda yapılan Teknofest İHA yarışlarının olduğu alana gittik hep beraber. Manzara muazzam.
İlimizin gerçekten büyüyüp geliştiğine artık inanmalıyız. Burası artık şehir değil, Büyükşehir buna emin olun ve en kısa sürede Büyükşehirler arasına gireceğimizden eminim.
Son olarak değişmesi gereken durum insanlarımızın kafası sanırım. Yere tükürmeler, yolda bağıra bağıra konuşmalar, küfür etmeler, durak harici inip binmeler, keşmekeş trafik   bunlarında gelişmişliğe ayak uydurması lazım değil mi sizcede.
Nezaket ve görgü kurallarıyla emin olun bu işte çözülür. Siz anladınız...