Telefon
WhatsApp
Türk Eğitim Sen'den miting

Cumartesi günü İmaret Camisi önünde toplanan  Türk Eğitim Sen'e bağlı eğitim çalışanları, Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Muhtar Demirci'nin öncülüğünde buradan Kent Meydanına kadar yürüyüş yaptılar.

Kent Meydanında toplanan tüm üyelerine hoşgeldiniz diyen Muhtar Demirci, sorunlarını ve taleplerini gündeme getirdi.

Afyon Merkez ve Merkeze bağlı Kasaba ve köy okullarında çalışanların Promosyon Anlaşması Şubat 2022 itibariyle yenilendiğini,  Türk Eğitim Sen olarak konuyu kamuoyunun gündeminde tuttuklarını, eğitim çalışanlarının yüksek promosyon alması için mücadele ettiklerini söyleyen Demirci; "Milli Eğitim’in değil de bankaların müdürü gibi davranan il milli eğitim müdürlüğü ve konuyu “oldubitti”ye getirmeye çalışan sarı sendikanın tavrına rağmen elimizden geleni yapmıştık"dedi.

1700 dilekçeyi MEM'e teslim ettik

Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Muhtar Demirci; "Geçtiğimiz yıllarda promosyon meselesine kimse el atmamıştı ve 3 kuruşa anlaşmalar yapılmıştı. Biz Aralık 2021 de sürecin başlamasıyla artık yeter meydan boş değil dedik. Müdahil olduk. Eğitim çalışanının tarafı olarak daha fazla kazanım için uğraştık. Kötü mü yaptık? Geçen sekiz ayda diğer illerden öğrendiğimiz rakamlar İl Milli Eğitim Müdürlüğünün imzaladığı promosyon ücretinin kat kat üzerindedir, enflasyona bağlı olarak öngörülemeyen artışlar oldu, ayrıca bu yıl Afyona gelen öğretmen sayısı giden de fazladır. Bankaların yüzde 500 kar ettiği ortamda promosyon güncellemesi istemek en doğal hakkımızdır. Hal böyle olunca, görev yine bize düştü.  Başlattığımız dilekçe kampanyasına üye sayımızın çok çok üstünde katılım oldu ve sözleşmenin yenilenmesini topladığımız 1700 dilekçeyi basın huzurunda İl Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim ederek istedik. “Protokolde ağır yaptırımlar var.”deniliyor, avukatlara inceletiyoruz deniliyor.

Siz o sözleşmeyi hazırlarken bizi davet etseydiniz, avukatlarınızdan destek alsaydınız attığınız imzanın farkına varırdınız. Ama siz yetkili sendikayı sadece muhatap alarak iş yapmaya çalıştınız. Tabi ki sonuç malum. Şimdide hiçbir şey yapmadan aylardır bekliyor. Kukumav kuşu gibi düşünüyorsunuz. Protokolü görmek istedik, yazılı olarak istedik, devlet sırrıymış gibi bize hala vermediniz. Hayırdır, nasıl bir sözleşmeye imza attınız da bu kadar ketum davranıyorsunuz? Yoksa cayma bedeli olarak afaki şeylere mi imza attınız, bunu yapabilmek için mi ihale salonuna polis çağırıp bizi dışarıya çıkardınız? Birçok ilde, ilçede, kurumlarda banka promosyon sözleşmesi yenilenebilirken Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü aylardır gündeme getirdiğimiz, talep ettiğimiz konuyu neden sürüncemede bırakıyor? Bizden daha sonra poromosyon sözleşmesi yapan illerden bile yenileyenler var. Size tekrar sesleniyoruz: Eğitim çalışanlarının menfaati için elimizi taşın altına koymaya hazırız, biz ortak akılla çözüm üretiriz. Hatırlatmak istiyorum Milli Eğitim Müdürlükleri bankanın değil, eğitim çalışanlarının müdürlüğüdür ve tarafıdır. Sizin hakkını, hukukunu birinci öncelikle korumanız gereken kitle eğitim çalışanlarıdır. Derhal bu yetersiz protokol feshedilmeli, yeni bir ihale yapılmalıdır. Yeni ihalede sürecinin tüm aşamalarına tüm sendika temsilcileri katkı sunmaları için davet edilmeli, Aralık 2021 Sözleşme sürecindeki gereksiz ve yanlış tavır devam ettirilmemeli, Devletin Makamı olan Milli Eğitim Müdürlüğü Makamının yıpranmasına yol açacak olan’ ben yaparım olur’ anlayışı terk edilmelidir. Sizin şahsınız yıpranmış olabilir, fakat Devlet Makamı yıpranmamalıdır. Ayrıca ilçelerimizde aynı şekilde davranıp promosyon anlaşmalarını güncellemelidir. Fakat onlarda ilin ne yapacağına bakıp kendilerine yol haritası çizmek istiyorlar. O nedenle her şey İl Milli Eğitim Müdürlüğünde düğümleniyor. Bu konuyu buradan tekrar gür bir sesle söylüyoruz. Promosyonlar güncellensin!"dedi.

'Çok meraklıysanız çıkın aday olun'

Okul okul dolaşarak yandaş sendikaya üye toplayan ilçe müdürleri, şube müdürleri, ödül alacak personeli sendika şubesinde belirleyen milli eğitim müdürlerine seslenen Muhtar Demirci; "Sendikacılığa çok meraklıysanız sendikanızın önümüzdeki süreçte kongresi var, çıkın aday olun. Adam gibi sendikacılık yapın, hodri meydan. Sinanpaşa da yaşanan skandal Türkiye gündemine düştü ama müsebbipleri hala geçici görevle görev başında.

Soruşturma açtık söylemleriyle durumun unutulmasının müsade etmeyeceğiz. Sayın Valim İlçelerde Malum sendikanın ilçe temsilcileri İlçe Müdürü, şube müdürü olarak birçok haksızlık hukuksuzluk yapıyor. Acilen bu geçici görevlendirilen Sendika temsilcilerin görevlendirmelerini iptal edin. Şunu iyi bilin, size devletin bürokratik makamlarının zırhı altında sendikacılık yaptırmayacağız. Sizin aday öğretmenin tepesine binmenize, sözleşmelileri tehdit etmenize, devletin makamını kullanarak sendika adına eğitim çalışanlarına emretmenize müsaade etmeyeceğiz. Sizin devletin verdiği koltuktan çalışanlara meydan okumanıza, kurumlardaki iş barışını bozmanıza izin vermeyeceğiz. Gözümüz üstünüzdedir. Her yanlışınızın karşısında Türk Eğitim – Sen’i bulacaksınız."dedi.

Demirci konuşmasında şunları söyledi;

Geçim her geçen gün zorlaşmakta, artan masraflar memurun belini bükmektedir. Temmuz ayında verilen artış şimdiden pul olmuş, memur bütçesi eksiye düşmüş, delik deşik olmuştur.

 Memurun geçim sıkıntısı yaşaması demek çarşı, pazar esnafının da, üreticinin de sıkıntı yaşaması demektir. Memurun geçim sıkıntısı yaşaması demek, daralan iç piyasa, azalan katma değer, kapanan iş yeri ve artan işsizlik demektir.

 Memur maaşlarında insanca yaşamaya yetecek, Türk Devletinin Memurunun şerefine yakışır bir artış yapılmalıdır, hem de acilen yapılmalıdır. Geçinemiyoruz, yarı aç yarı tok yaşayıp hayatı idame noktasına geldik. Başka şehirlerde çocuklarımızı üniversitede okutamaz noktaya geldik. Ek zam yanında, enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalı, vergi dilimi düzenlemesi yapılmalıdır. TV’lerde yayınlanan maaşlar ocak ayında alınıyor daha sonra vergi dilimi nedeniyle maaşlar çok aşağıya düşüyor. Yoksulluk sınırının 22-23 Bin –Açlık sınırının 7-8 bin Lira olduğu bir dönemde 9-10 bin lira maaşla eğitim çalışanları nasıl geçinsin? Bizi yoksulunda yoksulu yapıp açlık sınırına getirdiniz. Bunun da baş sorumlusu her toplu sözleşmede kamu çalışanını topluca satan sözde Yetkili Sendikadır(!). İnsan onuruna yakışır bir yaşam için emeğimizin karşılığı olarak ek zam talep ediyoruz.

En önemli sorunlarımızdan birisi de sözleşmeli eğitim çalışanı sorunudur. Sözleşmeli arkadaşlarımız eşlerinden ayrı, çocuklarından ayrı yaşamakta ve ekonomik olarak ta büyük sıkıntılar yaşamaktan bunalmış durumdadır. Kendisi ikiz çocuklarıyla Afyon Sinanpaşa’da, eşi Ağrı Patnos’ta çalışan arkadaşımız burada birçok sıkıntıyla uğraşıp, aile bütünlüğünden yoksun yaşamakta, çocuklar baba, anne sevgisinden yoksun yaşamaktadır. Aile bütünlüğü anayasal bir haktır, bu haktan kimse yoksun bırakılmamalıdır. Acilen sözleşmelilere kadro verilmesini talep ediyoruz. Diyoruz ki: Sözleşmeli Kölelik Bitirilsin! Ücretli öğretmenlik ucubesinden vazgeçilmeli, sözleşmeli öğretmenlerimiz derhal kadroya alınmalı, ücretli öğretmene ihtiyaç duyulmayacak şekilde kadro tahsisi yapılmalıdır. Bir meslek düşünün ki; aynı işi yapan, aynı sorumluluklara sahip ama birbirinden farklı ücretler kazanan, birbirinden farklı özlük haklara, farklı istihdam şekillerine sahip çalışanlardan oluşsun. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bu konuda sözleşmelilik bitsin aileler birleşsin, çocuklar anne babasına kavuşsun diyoruz.

 

Özellikle son bir yıldır kamuoyunu meşgul eden Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenliği bir kariyer mesleği haline getirmekten son derece uzaktır. Türk Eğitim – Sen olarak sürecin en başından beri sürdürdüğümüz yapıcı tavrımızla Milli Eğitim Bakanlığına gerekli uyarı ve önerilerde bulunduk. Buna rağmen anlaşılmaz bir ısrarla kanun bu şekliyle kabul edildi. Bu şekliyle uygulanması durumunda, öğretmenlere karşı değişecek veli tutumundan, kurumlardaki iş barışını bozmaya kadar pek çok sıkıntıyı beraberinde getireceği aşikardır. Sadece maaşta cüzi bir iyileştirmeyi içeren bu kanun meslek kanunu olarak adlandırılamaz. Yapılacak sınav olsa olsa “Öğretmen Bursluluk Sınavı” olur. Türk Eğitim – Sen öğretmeni rencide edici, meslek onurunu örseleyici bu sınava en başından beri olduğu gibi bugün de karşıdır. Komisyon toplantılarında sınavı olumlayıp sahada Türk Eğitim – Sen’i suçlayan tatlı su sendikacılarının yanıltıcı tavırlarına öğretmenlerimizin prim vermeyeceğini biliyoruz.

Sınava başvuran öğretmen sayısını gerekçe göstererek “Öğretmenler yasaya karşı değil!” algısı yaratmaya çalışan Sayın Bakan bilmelidir ki, öğretmenler bu tuhaf öğretmenlik meslek kanununu onayladıkları için değil,  olarak mecbur oldukları için sınava başvurdular.  Neden mi bu kadar çok sınava başvurdular: Siyasal iktidarın yarattığı ekonomik tahribatı cüzi bir artışla da olsa bir nebze hafifletebilmek için başvurdular.

Başvuru sayısının çokluğu, reel enflasyon rakamlarıyla ilgilidir.

Türk Eğitim – Sen haklı taleplerini kamu çalışanları için, kamu çalışanları adına dile getirmeye, Türk memurunun gür sesi olmaya devam edecektir. Sendikaların lokomotifi, Sendikaların kutup yıldızı olarak sorumluluğun farkındayız. Henüz yetkili olmasak ta etkinin ve çözümün bizden beklenildiğinin de farkındayız. Bu yağmurlu ve soğuk günde de bunun için meydanlardayız. Bu meydana da bizden başka hiçbir sendika bu konularla ilgili olarak çıkmamıştır. Sizler Kent meydanından bizden üye devşirmek için mesnetsiz ithamlarda bulunan TWEET-SEN’e katılımlarınızla güzel bir cevap verdiniz. Siz destek verin aşılmaz denilen engelleri aşar, çözülmez denilen sorunları çözer, alınmaz denilenleri alırız. Bugünden itibaren bütün üye arkadaşlarımız sendikamıza üye kazandırmak için var gücüyle çalışmalıdır. Türkiye’nin neresinde olursa olsun eğitim çalışanı olan arkadaşınızı, eşinizi, dostunuzu, akrabanızı Türk Eğitim Sen’e üye yapmalısınız. Vakit beceriksiz ellerden yetkiyi alma vaktidir. Yetki bu beceriksizlerde kaldığı sürece hepimiz vebal altındayız. Alalım yetkiyi, görsünler etkiyi!"  >> İsa Kuş

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!