Telefon
WhatsApp
Taklit ve tağşiş ürünlerde firma ifşa politikası değişmeli

Markalar yıpratılmamalı

Serteser, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş yapan firmaları ifşa politikasının değişmesi gerektiğini vurguladı. Serteser, “Ulusal ve uluslararası düzeyde çok büyük marka olmuş köklü şirketlerimiz, ifşa politikalarından ciddi şekilde etkileniyorlar.
Her türlü prosese uyan üreticiler, kendi ellerinde olmayan, tedarik ve üretim zincirinde doğabilecek sorunlar neticesinde ürünlerinde eser miktarda sıkıntı yaşayabiliyor ve bundan dolayı ifşa ediliyor. İfşa edilen firmalarımız arasında 50 yıllık, 100 yıllık firmalarımız bulunuyor. O firmalar o tağşişi yapsaydı bugünlere gelebilir miydi? Bunun bilincinde olmamız gerekiyor. Markalarımızı yıpratmamalıyız. Ama tabii ki denetlemeliyiz. Kendisinden kaynaklanmayan hatalar dolayısıyla marka değeri olan şirketleri ifşa etmek, onların yeni yatırımlar, yeni tesisler yapmasını engellemek, hiç de uygun bir davranış biçimi değildir” dedi.

Bir 3 kişi ve ayakta duran insanlar görseli olabilir

Ürünü etkileyen birçok unsur var

Serteser, firmaların kendi ellerinde olmayan, ancak üretimde tedarik zinciri ve diğer nedenlerle sıkıntı yaşanan konuları şöyle özetledi: “Dönemsel olarak Türkiye’den bağırsak tedariği mümkün olmadığı durumlarda yurt dışından bağırsak tedariği gerçekleştirilebilmektedir. Yurt dışında yapılan kesim sisteminde farklı türden hayvanların aynı kesimhanelerde kesilmiş olabilme olasılığı, ürünlerde istenmeyen bir duruma neden olabiliyor. Et alımlarında,taşıma esnasında lojistik firmaların farklı ürünler taşıması ve bu taşımlardan sonra hijyen anlamında gerekli hassasiyetleri göstermemesi olasılığı bulunuyor. Baharatın içine maliyet odaklı nişasta, bezelye, soya gibi ürünlerin girmesi; ayrıca baharat firmalarının aynı değirmende farklı ürün öğütmesi, mamulleri etkiliyor. Kullanılan yağın(içine sakatat karışması da yine başka bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Çalışan personelin yapabileceği sabotajlar, üretim alanında tavuk ve kırmızı etin aynı alanda işlenmesi; perakende satıcısı ve tezgahtarın etiket ve ambalaj değiştirmesi; ürüne farklı bir etiket takılması da marka değeri taşıyan firmaların ürünlerini etkileyen unsurlar olarak öne çıkıyor.”

Şehirler de zarar görüyor

Mevcut ifşa politikasında, gerçekten taklit ve tağşiş mamul üretenlerin zarar görmediğini hatırlatan Serteser, “Büyük markaları ifşa etmek onları küçültürken, merdiven altı üretim yapanları da büyütüyor. İfşa edilen firmalar arasında akılda kalanlar, marka değeri olan firmalar olurken; merdiven altı firmalar isim değiştirerek yine aynı koşullarda üretimi sürdürüyor. Biz üreticinin de itibarını korumalıyız. Burada bir çarpıklık var; inşallah değişikle bu konuya çare bulunacağına inanıyoruz. Bu konu, gıda ürünleri ile öne çıkan şehirlere de zarar veriyor. Kendi elinde olmayan bir sebepten dolayı ifşa edilen firmaların bulunduğu şehirlerde, o sektör sıkıntıya düşüyor; şehrin de marka değeri geriliyor” ifadelerini kullandı. Ekonomiye katkı sağlayan, istihdam ve üretimde öne çıkan, marka değere sahip firmalar ile merdiven altı üretim yapan firmaların aynı kefeye konulmaması gerektiğine dikkat çeken Serteser, “Bakın, bu konuda çok ilginç gazete ve internet siteleri manşetleri ile karşılaşıyoruz.
Onlardan biri şöyledir: ‘Domuzluk' yapanlar ifşa oldu. Haberde 229 şirketin 386 ürününde, olmaması gereken maddelerin bulunduğu yazıyor. Bu listedeki 7 firmanın ürünlerinde domuz eti kullanıldığına ilişkin bilgi yer alıyor. Fakat haber, bu kadar ürün içinde ilgi çekmek ve tepkileri yoğunlaştırmak için domuz eti üzerinden kurgulanmış. arım ve Orman Bakanlığımız’ın buna mahal vermemesi gerekiyor. Alkolsüz içeceğe, bilerek ve kasten yasaklı bir madde olan sildenafil kattığı için ifşa olan bir firma ile üretim zincirinde bıçak sıyrığı sonucu bir miktar kıkırdak tespit edilen üretici yine aynı kefeye konmuştur. Hatta devamında et ürünlerinde kıkırdak bulunmasının işin doğasında olabileceği gerekçesi ile kıkırdak ve kemik değerlendirme dışında bırakılmış, ancak ifşa olan markaların marka değerlerinde kayıp telafi edilememiştir” dedi.

Bu bir vatan görevidir

Serteser, konuşmasının sonunda şu vurguları yaptı: “Firmaların ifşa edilmesi ile ilgili politika değiştirilmelidir, bunu bir vatan görevi olarak görüyoruz. Bu değişikliği yaparsanız sevap kazanmış olursunuz; değişikliği yapmazsanız bunun vebali sizin üzerinize olur.”

Panelden önce toplantı

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, panelden önce Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece ile Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek ve Cumhurbaşkanlığı Irak Özel Temsilcisi, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun öncülüğünde yapılan toplantıya da katıldı. Serteser, Işıkgece’ye üretici firmaların taleplerini iletti. >> Rabia Ekmekçioğlu

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!