Kadınana Gazetesi

YOLLARIN BULUŞMA NOKTASI

Belge töreninde konuşan TSE Başkanı Dr. Adem Şahin, “Afyonkarahisar yolların buluşma noktasında doğal ve kültürel zenginlikleriyle turizm merkezi olmasının yanı sıra önemli bir ticaret şehridir. Sektör çeşitliliği bakımından birçok zenginliğe sahip olan Afyonkarahisar’da; mermer başta olmak üzere, gıda, hayvancılık, toprak sanayi, termal turizm ve seracılık önde gelen sektörlerdir. Özel sektörün de yatırımlara yönelmesiyle İlimiz sanayileşmede yeni bir döneme girmiştir. Türkiye genelindeki 341 OSB'nin yüzde 2,6’sının Afyonkarahisar'da bulunması sanayi gelişiminin yaygın olduğunu göstermektedir. İlimiz sınırları içerisinde çıkarılan mermer ise farklı biçimlerde işlenmek suretiyle yurt içine ve yurt dışına satılmakta, yörenin geçim kaynağı özelliğini korumaktadır. Bunun yanında un, yem, tuğla, yağ ve lâstik vb. imalât sektöründeki yatırımlar sanayileşme sürecini belirgin olarak ortaya koymaktadır.

Başlangıçta tarıma dayalı olarak gelişme gösteren sanayi sektörü, günümüzde çeşitlilik göstererek gelişimini sürdürmektedir. Eskiden beri bilinen kaymak ve kaymaklı şeker üretimi ile birlikte sucuk üretimi, şehir ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Birbirinden lezzetli Coğrafi İşaret tescilli ürünleri; geleneğimizi yaşatan yöresel tatları ve damak zevkine hitap eden yemekleri ile Afyonkarahisar, gastronomi alanında da önde gelen şehirlerimizdendir” dedi.

DOĞAL KAYNAKLARIN ETKİN KULLANIMI VURGUSU

Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şahsım olarak gastronomi, sanayi, turizm gibi önemli bir ticaret ve sanayi şehri olan Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nın toplu belge törenine katılmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Törene katılım gösteren sizleri mensubu bulunduğum Türk Standardları Enstitüsü ailesi adına saygı ile selamlıyorum. Günümüzün tüketicisi beklenti ve ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanmasının yanı sıra kendisine, yaşadığı çevreye ve dünyasına değer verilmesini, saygı gösterilmesini talep etmekte ve bunu sorgulamaktadır. Bu durum kuruluşların çevre ile etkileşimlerini kontrol altında tutabilmelerini, çevre, icraat ve başarılarını sürekli iyileştirebilmelerini sağlayacak yönetim sistemlerine ihtiyaç bulunduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Çevre ile etkileşimi olan pek çok kuruluş bugün yaptıkları faaliyetlerin çevreye olan etkisini en aza indirmek amacıyla Çevre Yönetim Sistemini kurmaktadır. Bu yönetim sistemi, özünde doğal kaynak kullanımının azaltılması, toprağa, suya, havaya verilen zararların en aza indirilmesini amaçlayan, risk analizleri tabanında kurulan bir modeldir. Sistemin en önemli noktalarından birisi gerektiğinde emisyon - baca gazı analizi, toz ölçümü, gürültü ölçümü gibi olmazsa olmaz ölçümlerin ve raporlamalarının yapılmasıdır. Çevreye verilen zararın minimum düzeye indirilmesi için oluşturulan sistemin faydalarını; çevre etkilerinden kaynaklanan maliyetlerin düşmesi, doğal kaynakların etkin kullanımı sonucunda masrafların azalması, verimliliğin artması, şirket faaliyetlerinden kaynaklanan kirliliğin, kaynaktan başlayarak kontrol altına alınması ve kirlenmenin azalması, personele verilen eğitimler sayesinde çalışanlarda çevre bilincinin artması, yeşil üretim süreçlerinin önemli olduğu pazarlara girmenin kolaylaması şeklinde sıralayabiliriz.”

REKABETTE AYAKTA KALMAK GEREKİYOR

Dünyada hızlı bir rekabetin olduğunu kaydeden Şahin, “Mevcut dünya düzeninde ayakta kalabilmek, tüm sektörlerde müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun mal ve hizmet üretiminin sağlanmasıyla gerçekleşebilecektir. Bu da ancak kuruluşlarda tasarım aşamasından başlayarak üretim, pazarlama ve satış sonrası hizmetlere kadar tüm aşamaları kapsayan ve sürekli gelişmeyi hedefleyen Kalite Yönetim Sisteminin uygulanmasıyla olacaktır. Bahsettiğim kalite yönetim sistemi; beklentileri, ihtiyaçları ve mevzuat şartlarını karşılama yolu ile memnuniyetin artırılmasını öngören dünyaca kabul görmüş bir standarttır. Bu standart, hizmet ve üretim ayrımı olmaksızın her sektör için uygulanabilmektedir. Standart doğru anlaşılıp, doğru uygulandığında güçlü bir yönetim sistemini temsil eder. Sistem doğru şekilde uygulandığında;

kuruluşta kalite anlayışının gelişimini, karın, verimliliğin ve pazar payının artmasını, etkin bir yönetimi, maliyetin azalmasını, çalışanların memnuniyetini, kuruluş içi iletişimde iyileşmeyi,

tüm faaliyetlerde geniş izleme ve kontrolü, iadelerin azalmasını, ulusal ve uluslararası düzeyde uygulanabilirliği sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.

MÜŞTERİ ODAKLI HİZMET

Müşteri memnuniyetinin kişiden kişiye değiştiğini vurgulayan Şahin, “Müşteri kaybı gibi durumlara maruz kalmamak için önleyici yaklaşımla sistemin yönetilmesi gerekmektedir. Kuruluşlara müşteri şikayetlerinden yola çıkarak nasıl bir yol izleyeceğini göstereceği noktasında Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi devreye girmektedir. Standart, müşterilerini memnun etmeyi onlara beklentilerinin ötesinde hizmet vermek isteyen, ister özel kuruluş, ister kamu kuruluşu veya gönüllülük esasına dayalı sektörler olsun her tür ve boyuttan işletme tarafından uygulanmaktadır. Bu standart, geri bildirime açık olan müşteri odaklı bir ortamın oluşturulması, alınan her bir şikâyetin çözüme ulaştırılması, müşteri hizmetinin iyileştirilmesi ile ilgili yönetim taahhütlerinin yerine getirilmesini öngörmektedir. Standart uygulandığında; müşteri şikayeti ile karşılaşılan durumlarda kuruluşlara nasıl davranmaları gerektiğine dair yol göstermekte, kuruluşlara müşteri ile yaşanan bir olay sonrasında rehberlik etmekte, müşteri ile yaşanan problemlerin en adil şekilde ele alınmasını sağlamakta, şikayetlerden ders çıkarılarak iyileştirmeye açık alanların belirlemektedir” diye konuştu.

ATSO’NUN BELGELERİ ÖRNEK OLSUN

Şahin, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nın TSE’den aldığı belgelerin örnek olmasını dileyerek şöyle devam etti: “Afyon Ticaret ve Sanayi Odası almış olduğu belgelerle üyelerine, paydaşlarına, ilgili ve ilişkili olduğu kurum ve kuruluşlara standartlara uygun, kaliteli ve güvenilir hizmet sunduğunu tescilliyor. Ticaret ve Sanayi Odamızın, göstermiş olduğu duyarlılığın diğer oda ve borsalarımıza örnek olmasını temenni ediyorum. Belgelerimizin ATSO’ya hayırlı olmasını diliyorum. Belgenin hazırlanmasında, süreçlerin yürütülmesinde emeği geçen çalışma arkadaşlarıma ve ATSO’nun kıymetli personeline de teşekkür ediyorum.”

SERTESER, ŞAHİN’E TEŞEKKÜR ETTİ

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, “Bugün burada Adem Hocamız’ı ağırlamaktan çok büyük mutluluk duyuyorum. Kendisi TSE Başkanlığı’ndan da önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Camiası’nın çok yakından tanıdığı, 2007 yılından bu yana Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz’e hizmet eden, TOBB ETÜ Rektör Yardımcılığı, Genel Sekreterliği ve Rektörlüğü yapan değerli bir Hocamız. Öncesinde de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız’da Müsteşarlık görevini yerine getirmiştir. Hocamız, TSE Başkanlığı görevine başladığı günden itibaren de TSE’ye önemli katkılar yapmıştır.Afyonkarahisar’ı Hocam gayet güzel anlattı. Birçok sektör çeşitliliği olan, birçok standardı barındıran, önemli derecede ihracatı olan bir il. Biz ihracatımızı yeterli bulmuyoruz, Premier Lig dediğimiz, ihracatta 1 milyar doları aşan iller arasına girmek istiyoruz, bunun için de çalışıyoruz. Hem ihracatta, hem de üretimde kalite ve standart çok önemli. Bugün Afyonkarahisar’da iki firmamıza, kurumumuzda olduğu gibi Başkanımız belgelerini törenle takdim ettiler. Bizim işletmelerimize Başkanlık düzeyinde takdim törenlerinin yapılması işletmelere ve kurumlara ayrı bir şevk veriyor; bu konunun önemini artırıyor. Bu nedenle size teşekkür ediyorum” dedi.

“TSE BELGELERİNE ÖNEM VERİYORUZ”

Serteser, şöyle devam etti: “Biz de bu kaliteye üyelerimize hizmet noktasında ve kendi hizmet düzeyimizi artırmak noktasında çok önem veriyoruz. Milli Belgelendirme Kuruluşumuz TSE ile belge sürecimiz Kalite Yönetim Sistemi’ni alarak başladı. 2009 yılında ATSO Yönetim Kurulu Başkanı olduğum andan itibaren üyelerimize kaliteli hizmet vermeyi çok önemsedik. Bu bağlamda 2014 yılında Müşteri Memnuniyet Yönetim Belgesi’ni de sizden aldık. Bu bize yetmedi; çevrenin önemini göstermek ve üyelerimize örnek olmak için 2019 yılında Çevre Yönetim Sistemi Belgesi’ni aldık; bu belgemizi 2022 yılında denetimden geçerek yeniledik. Son olarak da Kovid-19 salgını sırasında üyelerimize güvenli hizmet verebilmek için Kovid-19 Güvenli Hizmet Belgesi’ni de TSE’den aldık. Biz kaliteye, çevre duyarlılığına, Yeşil Mutabakat’a çok önem veriyoruz.”

Konuşmasında Yeşil OSB vurgusu yapan Serteser, “TSE’miz tarafından Yeşil Bina Standardı oluşturulmadığı dönemde biz, merkezi Londra’da olan BREEAM’den en üst düzeyde Yeşil Bina Sertifikası aldık. Şimdi de Yeşil OSB oluşturmaya gayret ediyoruz. Sayın Valimiz Gökmen Çiçek ve Sayın Milletvekillerimiz, Merkez 2’nci OSB’nin Yönetim Kurulu Başkanı olmamı istediler. Ben de ‘Merkez 2’nci OSB’mizi Yeşil OSB yapalım’ teklifinde bulundum. Kurumunuz da bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız’ın belirlediği Yeşil Bayrak kriterlerinin yanı sıra, sıfırdan Yeşil OSB yapacağımız için TSE’nin kriterlerini yerine getireceğiz.Karbon iziyle üretim yapan ihracatçılarımızın, Karbon Gümrük Vergisi’ni ödemesi gerekecek. Bu durumu önceden görüp biz de çalışmalarımızı yapıyoruz. İnşallah Merkez 2’nci OSB’yi sizlerden alacağımız belgelerle Türkiye’de örnek bir Yeşil OSB yapacağız. Milli Belgelendirme Kuruluşumuz TSE’nin Afyonkarahisar Belgelendirme Müdürlüğü, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odamız’da bulunuyor. Burada birlikte çalışıyoruz, burada bir sinerji oluşuyor. Tüm firmalarımızı TSE’den belge almaya yönlendiriyoruz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından ATSO’nun TSE’den aldığı belgeler, TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin tarafından ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser’e takdim edildi.